8-AForum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
8-AForum
Arama
Sonuç :
Mesajlar
Konular
çıkıntı araştırma
8-aFoRuM Son Konular
Konu
Yazan
GöndermeTarihi
Sorun Yaşayanlar Buraya Sorununu Yazsın
C.tesi Ekim 10, 2009 12:19 pm
CSMP ' Gaming *
C.tesi Ekim 10, 2009 12:04 pm
Sınıfımızı Kısaca Tanıyalım
Ptsi Mayıs 11, 2009 9:34 pm
19 mayıs piknik bekleriz!
C.tesi Nis. 18, 2009 8:18 am
ÖDÜLLÜ SINAVLARIMIZI KAÇIRMAYIN !
Paz Nis. 12, 2009 11:41 am
Türkçe Sınav Notları 1 2.Dönem
Cuma Mart 20, 2009 3:54 pm
Sınıfımızda Hırsızlık (13 mart Cuma)
C.tesi Mart 14, 2009 7:51 am
Peki Sizin Görüşünüz Nedir Sınıfımız Hakkında?
Cuma Mart 13, 2009 5:47 pm
Forum İle İlgili İsteklerinizi Yazınız??????
Cuma Mart 13, 2009 5:30 pm
Cin Fikirli Mahkum
Perş. Mart 12, 2009 5:20 pm
Konuya puan ver
8-AForum
::
>¤°´¯°¤`¸_¸.¤°´¯°¤`°¤`ATATÜRK KÖŞESİ>¤°´¯°¤`¸_¸.¤°´¯°¤`°¤`
::
Yazılar
AtatÜrkÜn Tabutu
Yazar
Mesaj
modfulya
MoDFulYa
Online
Cinsiyet:
Ne Mutlu Türküm Diyene !!!!®
Yaş
:
Kayıt tarihi :
29/11/08
Mesaj Sayısı
:
151
Nerden
:
Evden
Konu: AtatÜrkÜn Tabutu
Salı Şub. 10, 2009 7:50 pm
"
Merhaba
modfulya
mesajiniz. "
Kefen sıyrıldı ve…
Özel solüsyonla ıslatılmış pamuk kitlesi kaldırılınca Ata’nın yüzü
ortaya çıktı. Derisi kahverengi bir hal almış, ama hatları
bozulmamıştı.Sanki uyuyordu…
8 Kasım 1953 Pazar gecesi saat 23.00′da Prof. Dr. Kamile Şevki
Mutlu’nun ev telefonu çaldı. Prof. Mutlu, Ankara Tıp Fakültesi
Histoloji ve Ambriyoloji Kürsüsü Başkanı’ydı. Patalogdu. Arayan ise
Ankara Valisi Kemal Aygün’dü…
Aygün, “Hocam” dedi, “10 Kasım günü Atamızın naaşını Anıtkabir’e
taşıyacağız. Bunun için bir komite kurduk. Naaşı geleneklere uygun
olarak toprağa defnedeceğiz. Ancak bozulmadan korunduğunu belgelemek
için muayene etmenizi rica ediyoruz.
“Prof. Mutlu önce reddetti. Mutlu, o sırada 40 derece ateşle
yatıyordu. Hastalığını gerekçe göstererek bu görevi bir başka
meslektaşının yapmasını rica etti.
Ancak Vali Aygün ısrarcıydı: “Ben sizi sarar sarmalar götürürüm, bu
tarihi bir görev” dedi. Mutlu kabul etti ve 9 Kasım sabahı Etnografya
Müzesi’ne gitti. Başbakan Adnan Menderes oradaydı. Meclis Başkanı Refik
Koraltan ve eski başkan Abdülhalik Renda a Mutlu, görevden affını
istemekle ne büyük hata ettiğini o zaman anladı.
Gerçekten tarihi bir tanıklıktı bu…
Ata’nın gül ağacından tabutu, 4 Kasım günü, geçici kabrinden
çıkarılıp müzenin holündeki mermer katafalka konulmuştu. Bir hafta
boyunca sırayla öğrenciler, subaylar ve generaller katafalk başında
nöbet tutmuştu. Nihayet tabutun açılma günü gelip de komite üyeleri
tamam olunca Prof. Kamile Mutlu “Başlayın” talimatını verdi.
Bunun üzerine tabutun vidaları söküldü. Tahta tabutun içinde madeni
bir sanduka bulunuyordu. Bu sandukada gaz birikmiş olma ihtimali
düşünülerek önce bir burgu ile delik açıldı. Gaz ya da koku
çıkmadı.Sanduka talaş doluydu.
Sandukanın içi, muhafaza solüsyonu ile ıslatılmış tahta talaşı
doluydu. Bu talaş, naaşın ayak yönüne doğru toplandı. Talaşın arasında,
ağzı
kapalı ve içi sıvı dolu bir şişe bulundu. Bu,cesedi muhafaza için
kullanılan solüsyondan bir numuneydi. Üzerinde terkibi
yazılıydı.Ata’nın naaşı beyaz kefene sarılmış, sonra kahverengi bir
muşambayla kaplanmıştı.Sargıları açmaya başladılar. Herkes nefesini
tutmuştu. Çünkü, “Naaş çürüyüp bozulmuş, çıkan gazlar tabutu patlatmış,
nöbetçi er, kokudan bayılmış” diye bir sürü söylenti geziniyordu. Ve 15
yıl sonra ilk kez Ata’nın yüzünü göreceklerdi.
Kefenin sargıları aralanınca Prof. Kamile Şevki Mutlu, orada
bulunanların yardımıyla katafalka çıktı ve ******’ün yüzüne baktı.
Ata’nın derisi
kahverengi bir hal almış, ama yüz hatları bozulmamıştı. Menderes sapsarı olmuştu.
Prof. Mutlu, gördüğü tabloyu daha sonra şöyle anlatacaktı: “Yüzünü
örten ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca Ata’nın heykel gibi duran yüzü
ile karşılaştım. Uzun sarı saçlarından ince bir tutam, sol göz
kapağının üzerine düşmüştü. ******, Dolmabahçe Sarayı’ndaki yatağında
uyuyor
gibiydi.”
Prof. Mutlu, kenarda bekleyen komite üyelerini tabutun başına
çağırdı. Onlar da tek tek tabutun içine baktılar.En başta Başbakan
Adnan Menderes vardı. Koyu renk takım elbisesi içindeki Menderes de
yanındakilerin yardımıyla katafalka çıktı,ürkek bir şekilde aşağı,
tabuta doğru baktı.
O an ne olduğunu Prof. Kamile Mutlu’dan aktaralım:
“Menderes çok heyecanlandı.Rengi sapsarı oldu. Bir de baktım ki,
müzenin kapısına doğru gidiyor. ******’ün yüzüne bakmadı. Tahmin
ediyorum, kendinde o kuvveti bulamadı. En sona Abdülhalik Renda
kalmıştı. O da Ata’yla karşı karşıya gelir gelmez tabutun yanına
yığılıverdi.
Salondaki herkes ******’ü tek tek gördükten sonra naaş, tekrar
solüsyonla ıslatıldı. Ata’nın başı pamuklarla örtüldü ve vücudu beyaz
kefenle sarıldı. Bu sırada bir komiser,orada görevli adli tıp doçenti
Dr. Cahit Özen’in yanına yaklaşıp avucunda taşıdığı bir kâğıdı gösterdi
ve şöyle dedi:
“Bu kâğıdı,******’ün hemşiresi Makbule Hanım gönderdi.Kefenin
içine ******’ün göğsü üstüne konmasını istiyor.”Doç. Özen, kâğıda bir
göz attı. Eski Türkçe bir şeyler yazılıydı.
“Böyle bir kâğıdı ****** kabul etmez. Bize kızar, darılır”
dedi.Komiser kâğıdı katlayıp cebine koydu ve uzaklaştı. Bütün işlemler
bittikten sonra
salonda bulunanlar naaşın iki yanından geçip hep bir ağızdan
besmele çektiler ve cesedi yeni tabuta yerleştirdiler. Bu tabut da 15
yıl içinde yattığı büyük gül ağacı tabutun içine konuldu. Üzeri
bayrakla örtüldükten sonra kapağı kapatıldı.
Ve 10 Kasım sabahı, Ata’nın naaşı 15 yıl önce onu Dolmabahçe’den
Ankara’ya taşıyan top arabasına yerleştirilip son durağı olacak
Anıtkabir’e taşındı. Artık ebediyen orada kalacaktı…
******’ün tabutu, Menderes’in huzurunda açılmıştı. Ata’nın 15 yıl
Etnografya Müzesi’nde bekletilen naaşı,12 askerin omuzları üzerinde
oradan alınmış ve 136 asteğmenin çektiği bir top arabası ve matem marşı
eşliğinde Anıtkabir’e taşınmıştı.
Radyodan naklen yayımlanan o görkemli tören, en az 15 yıl önceki
kadar hüzünlüdür.Ancak o törenden hemen önce yaşananlar, tarihçilerin
pek ilgisini çekmemiştir. Bilindiği gibi, Anıtkabir yapılana dek,
******’ün naaşının korunabilmesi için “tahnit” denilen bir işlem
yapılmıştı.
Gülhane Patolojik Anatomi profesörü Dr. Lütfi Aksu tarafından
gerçekleştirilen bu işlem sırasında naaşa, şırıngayla özel bir formül
enjekte edilmiş ve üzerine formüllerin yapıştırıldığı iki küçük ilaç
şişesi, Ata’nın koltuk altlarına yerleştirilmişti. Bu işlem sayesinde
Ata’nın naaşı da -diyelim bugün Lenin’in mozolesinde olduğu gibi-
öldüğü günkü haliyle korunabilirdi. Ancak İslam dini, ölünün defnini
şart koştuğundan,geçici tahnitin bozulması şarttı.
Nakilden önce, bu işlem için bir komite kuruldu. O komite,törenden
bir gün önce, Başbakan Adnan Menderes’in huzurunda ******’ün tabutunun
açılmasını kararlaştırdı.Tabut açılınca tahnit bozulacak ve ceset
çürümeye başlayacaktı.Bir başka deyişle ******’ün (mumyalanmış gibi)
korunmuş naaşını son görenler, o törene katılanlar olacaktı.
******’le ilgili belgesel çalışmaları sırasında o törene
katılanların bir kısmıyla konuşmuştuk.Bu yazıda yer alan bilgilerin bir
kısmı o tanıklıklara, önemli bir bölümü ise değerli ******
araştırmacısı Prof. Dr. Utkan Kocatürk’ün, Prof.Dr. Kamile Şevki Mutlu
ile yaptığı sohbetten aktardıklarına dayanıyor.
Ata’nın yarım asır önceki son yolculuğu, sanırım bu ayrıntılarla daha da ilginç bir boyut kazanıyor.
******’ü son görenler anlatıyor:
Osman Ersoy ve Halide İntepe, 10 Kasım 1953′te Etnografya
Müzesi’nde asistan olarak çalışıyorlardı. O yüzden 50 yıl önceki o
töreni ve tabutun içindeki ******’ü son kez görme fırsatı buldular.
İzlenimlerini şöyle anlattılar:
‘Yüzünde iki günlük sakal vardı’
OSMAN ERSOY: “Sağlığında görmemiştim ******’ü… Korkunç
heyecanlıydım. Biz çalışanlar, asistanlar, memurlar sıra ile katafalka
çıktık. Oldukça sararmış ve küçülmüş bir çehre… 1 - 2 günlük sakalı
vardı. Kaşları fevkalade iyi şekilde fark ediliyordu.”
‘Gözleri aralıktı’
HALİDE İNTEPE: “Tabut kapanmadan en son gittim baktım. Başı yana
doğru eğikti. Yüzü hiç bozulmamıştı. Azıcık sakalları çıkmıştı. Hani
insan hasret giderek ölürse, gözleri aralık kalırmış ya, öyle aralıktı
gözleri… Ama bir ölü yüzü yoktu. Uyuyor gibiydi.”
BUNU OKUYUNCA AÇIKÇASI BEN ÇOK ETKİLENDİM ŞUAN ÇOK GARİP BİR HİS VAR İÇİMDE BİR TUHAF OLDUM ETKİLENDİM ORDAYDIM YAŞADIM SANKİ……
<--------------------
modfulya
-------------------->
Admin
GürbüzAdmiN
Online
Cinsiyet:
Ne Mutlu Türküm Diyene !!!!®
Yaş
:
30
Kayıt tarihi :
28/11/08
Mesaj Sayısı
:
544
Nerden
:
İsTeRSeN
Konu: Geri: AtatÜrkÜn Tabutu
Çarş. Şub. 11, 2009 6:14 pm
"
Merhaba
Admin
mesajiniz. "
Evet qerçeqten ınanılmazzz.....
__________________________________________________
Uğruna
ölmekse
eğer
seni
yaşatmak
,
Bin
defa
ölürüm de
adına
leke
sürdürmem
.
Gururdur,
namustur
bayrak ve
sancak
,
Aksa da
kanım
korkma; haini
GÜLDÜRMEM
!
<--------------------
Admin
-------------------->
wolkwor
D.ModeraTör
Online
Cinsiyet:
Ne Mutlu Türküm Diyene !!!!®
Yaş
:
30
Kayıt tarihi :
15/01/09
Mesaj Sayısı
:
216
Nerden
:
Okuldan
Konu: Geri: AtatÜrkÜn Tabutu
Çarş. Şub. 11, 2009 7:02 pm
"
Merhaba
wolkwor
mesajiniz. "
Teşekkürler Fulya yararlı şeyler eklemişin.
______________________________________________________
B
e
ş
i
k
t
a
ş
'l
ı
l
ı
k
D
u
r
u
ş
u
..
<--------------------
wolkwor
-------------------->
erdem
BaşarıLıÜye
Online
Cinsiyet:
Ne Mutlu Türküm Diyene !!!!®
Yaş
:
30
Kayıt tarihi :
01/12/08
Mesaj Sayısı
:
131
Nerden
:
Dağdan inme
Konu: Geri: AtatÜrkÜn Tabutu
Cuma Şub. 13, 2009 5:30 pm
"
Merhaba
erdem
mesajiniz. "
Ellerine sağlık Fulya paylaşım süper ötesi:...
__________________
<--------------------
erdem
-------------------->
AtatÜrkÜn Tabutu
1
sayfadaki
1
sayfası
FORUMUMUZDA UYULMASI GEREKEN
KURALLAR
1
-
Arama
Yapmadan Konu Açmayın.
2
- Mesaj Yazarken Başlıklar Konularla Alakalı Olmalır.
3
- Konularımızı Alakalı Başlıklar Altında Açalım.
4
- Aynı Konuya Ard Arda Mesaj Atmayın(flood Yapmayın)
5
- Bu Kurullara Uymamakta Israr Edenler Siteden Belirli Bir Süreliğine Yada Tamamen Uzaklaştırılır.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap
veremezsiniz
8-AForum
::
>¤°´¯°¤`¸_¸.¤°´¯°¤`°¤`ATATÜRK KÖŞESİ>¤°´¯°¤`¸_¸.¤°´¯°¤`°¤`
::
Yazılar
8-AForum
::
>¤°´¯°¤`¸_¸.¤°´¯°¤`°¤`ATATÜRK KÖŞESİ>¤°´¯°¤`¸_¸.¤°´¯°¤`°¤`
::
Yazılar